Ofis Ortamında Uzak Durmanız Gereken 7 Kişilik Tipi

“İnsanlarla muhatap olurken mantık kullanan bir yaratık değil de duygularını kullanan bir yaratık ile muhatap olduğunuzu unutmayın. Bu yaratıklar önyargılarla dolup taşmıştır ve gurur ile kendini beğenmişlik duyguları tarafından motive edilmektedir.” – Dale Carnegie

Dünyadaki her insan, kendilerinin en iyi versiyonu olması için destekleyici ve ilham verici olan kişilerle etrafını donatmak ister. Zaten başarıyı yakalamış olan her kişi, bu tip insanlarla etrafınızı çevrelemenin ne kadar da önemli olduğunu sürekli vurgulamaktadır.

 
Ancak ne yazık ki istenilen bu etkinin tam tersine neden olacak olan insan tipleri de mevcuttur. Bu tip insanlara birçok isim takılmıştır; toksik, zehirli, enerji vampiri hatta bu isimlerin daha da kötü olan versiyonları da bulunmaktadır.

Eğer şanslıysak ya da yeterince güçlüysek, ya bu insanlardan tamamen uzakta durmayı ya da onları hayatımızdan tamamen çıkarmayı başarabiliriz. Ancak iş yerine gelince durum bu kadar da basit değil. Çünkü normalde kaçınmaya çalıştığımız bu tip kişilerle aynı ofis ortamını paylaşmak ve birlikte çalışmak zorunda kalıyoruz. Bundan tamamen kaçınmak imkansızdır ama bu tip insanları sağlıklı bir şekilde tespit etmeyi başarabilirsek onlarla olan etkileşimimizi de en aza indirgememiz mümkün bir hale gelir.

İşte etkileşiminizi en aza indirgemeniz, uzak durmanız ve kaçınmanız gereken 7 insan tipi:

1- Kendini sürekli kurban olarak gösteren kişiler

Bazı insanlar vardır ki kendi problemlerinin suçlusu olarak sürekli başka kişileri gösterip dururlar ve kendi gerçekleştirdikleri eylemlerin sorumluluklarını asla üstlenmezler. Başarıyı yakalayamamalarının arkasında yatan neden olarak; diğer insanların, şartların ve olan biten şeylerin kendilerine karşı komplo kurmuş olduğunu öne sürerler. Diğer insanların başarılı olmasının sebebini; kendilerinin asla sahip olmadığı şartlara ve avantajlara sahip olmaları olarak gösterirler. Bu tip insanların yakınında bulunmak bile bir kişinin moralini kolaylıkla bozabilir.

2- Her şey hakkında kronik olarak şikayet eden kişiler

Her şey hakkında kronik şikayetçi olan kişiler, karşı çıkacakları bir insan, şart veya olay olmadığı zaman asla kendilerini tatmin olmuş hissetmezler. Olup biten herhangi bir olay ile ilgili en olumsuz şeyi tespit etme konusunda çok başarılıdırlar ve tüm bunları kendilerini dinlemeye hazır olan herkese gösterme konusunda bir saniye bile beklemezler. Bu tip kişiler kendileri gibi kronik şikayetçiler ile zaman geçirmeye bayılırlar ve onların şikayetlerine yeterince katılamazlarsa, birlikte daha fazla şikayet edebilecekleri başka insanlar bulma arayışına girerler. Bu tip insanlar, eğer kendilerinden hemen uzaklaşmayı başaramazsanız tüm yaşam enerjinizi yok edebilirler.

3- Her şeyi kontrol etmeye bayılan kontrol hastası kişiler

Kontrol hastası kişiler, bulundukları her ortamda en lider, sorumlu ve kıdemli kişi olma ihtiyacını duyarlar. Eğer bunu başaramıyorlarsa o konu hakkındaki ilgilerini hemen kaybederler ve lider olabilecekleri diğer ortamları aramaya başlarlar. Yardıma muhtaç olan ve kendine güveni az insanları kontrol etmeye ve yönetmeye bayılırlar. Bu tip kişiler, eğer sizi kontrol edemediklerini fark ederlerse, kontrol etmesi çok daha basit olan insanları bulmaya çalışırlar.

4- Aşırı imrenen ve kıskanç kişiler

Bir kişinin başarısı ile ilgili bir konu açıldığı zaman o kişi hakkındaki olumsuz düşüncelerini hemen belirtme ihtiyacı duyan insan tipleri vardır. Kendilerinin hak ettiklerini düşündükleri bu başarının başka bir kişi tarafından elde edilmiş olması bu tip insanları bir hayli sinirlendirir. Ayrıca başka biri başarılı olduğu zaman, kıskanç olan bu kişilerde yetersiz olan nitelikler onların yüzüne vurulduğu için bu konu hakkında oldukça fazla rahatsız olurlar. Çünkü eksiklikleri olduğu gerçeğini kabullenemezler ve bu nedenle başarılı olan kişinin eksiklikleri hakkında konuşmaya başlarlar. Eğer aile veya iş nedenlerinden dolayı bu tip insanların yanında bulunmak zorundaysanız, başarılarınızı ve hayallerinizi bu insanlarla asla paylaşmayın yoksa mutluluğunuzu bozmak için ellerinden geleni yaparlar.

5- Dedikodu yapan kişiler

Eleanor Roosevelt’in şöyle bir sözü vardır, “Yüksek zekaya sahip insanlar fikirleri tartışır, ortalama zekaya sahip kişiler olan bitenleri konuşur, düşük zekalılar ise insanlar hakkında konuşur.” Dedikodular hep diğer insanlarla ilgili olduğu için, düşük zekalı insanların kendilerini oldukça rahat hissettiği bir alandır. Dedikodular esnasında insanlar hakkında söylenen sözler çoğu zaman kötü niyet içerir ve diğer insanların moralini bozmak bu kişileri oldukça fazla tatmin eder. Bu tip insanların tutkuları, amaçları ya da yaşamlarında çok fazla ilgili alanları yoktur. Aynı kendileri gibi, bu kocaman dünya içerisinde bu kadar sınırlı ilgi alanlara sahip olan insanlarla etkileşim kurmayı tercih ederler. Dedikodularını, genelde hakkında neredeyse hiçbir şey bilmedikleri ve bu dedikodulara asla katılmayacak olan insanlar hakkında yalan yanlış bilgiler uydurarak gerçekleştirirler. Hakkınızda yoktan var edilmiş yalan şeyler duyduğunuzda sakın şaşırmayın. Bu insanları görmezden gelin ve sizin hakkınızda söyledikleri yanlış şeylere gülüp geçin. Böylece bu insanlara harcamamış olduğunuz enerjiyi işiniz gibi daha değerli amaçlar için kullanabilirsiniz.

6- Aşırı yargılayıcı kişiler

Hepimizin düşünceleri, farklı tercihleri ve yargıları vardır ama fazla yargılayıcı olan insanlar bunu çok aşırı bir boyuta taşır. Yargılayıcı insanlar etraflarındaki dünyayı siyah ve beyaz ya da doğru ve yanlış olarak görürler. Kendilerinden farklı olan bakış açılarına ve düşüncelere bir hayli kapalıdırlar. Ya onlarla aynı taraftasınızdır ya da onlara karşısınızdır. Çoğu zaman bu kişilerin mizah anlayışları ya hiç yoktur ya da çok sınırlıdır. Eğer mizahlarını kullanırlarsa bu genelde kendilerinden farklı düşüncelere ve görüşlere sahip insanlara karşı kinayeli, keskin ve sert çıkışlar halindedir.

7- Kibirli ve küstah kişiler

Neredeyse her iş yerinde, sizden daha fazla bilgiye sahip olduğuna ve sizden daha iyi şeyler yapabileceğine inanan insanlar olacaktır. Eğer onlardan daha iyi yaptığınız bir şey olduğu zaman bunu, kendilerinin sizden daha iyi yapabileceklerine inandıkları bir şeyden daha önemsiz olarak görürler. Kibirli olmak kendine güvenen biri olmaktan çok daha farklı bir duygu biçimidir. Gerçekten kendine güvenen insanlar, diğer kişilerin elde ettikleri başarılar tarafından tehdit edilmezler ve bu yüzden o kişileri ciddiye almama, küçümseme ve hor görme ihtiyacını duymazlar. Kibirli olmak ve kendini bir şey sanmak, kendilerine olan güvensizliği ve eksikliklerini saklamanın bir yoludur. Kibirli ve küstah olan insanlar arasında olmak, yaptığınız her şeyin sürekli bir şekilde yetersiz olarak görüleceği için çok zorlayıcı bir durumdur.