İş Hayatında Sıkça Duyduğunuz 12 Olumsuz Mesaj

İş hayatında sıklıkla karşılaştığınız, aslında anlamı farklı olan veya alt mesajda sizi bir şey için zorlayan 12 pasif-agresif mesaj ve bu mesajların ardındaki gerçek anlamları. Bu mesajlarla bir sonraki karşılaşmanızda ne anlamanız gerektiğini bilerek daha bilinçli ve yapıcı bir tavırla yaklaşabilirsiniz.

1. “İyi.”

Muhtemelen daha önce duyduğunuz ve gerçekten “iyi” bir şey olmadığını tahmin ettiğiniz bir mesaj. Hatta çoğu zaman sinir bozucu da olabilir. 

Birisi size her şeyin iyi olduğunu söylüyorsa aslında tam tersini ima ediyor olabilir. Psychology Today’de Signe Whitson’un yazısında bahsettiği gibi “pasif-agresif insanlar “iyi” gibi kelimeleri, dolaylı yoldan sinirini ifade etmek için kullanırlar.”

Özellikle ters tepki almayı beklediğiniz bir konuda “iyi” cevabını alıyorsanız, hiç de iyi değil. Dikkatli olmakta fayda var.

2. “Sorun değil.”

Aslında tam tersi, sorun var. Christine Schoenwald’ın Thought Catalog’da açıkladığına göre biri size sorun değil diyorsa, gerçekte şunu demek istiyor: “şu anda sorun değil diyorum ama aslında sen bittin. Gerçekten hissettiklerimi söylemeyeceğim ve patlayana kadar bunu içimde tutacağım”.

3. “Eğer gerçekten istiyorsan…”

İlk bakışta bu sözcük grubu samimi ve yapıcı gibi görünüyor olabilir, sakın kanmayın. Siz birine bunu söylediğinizde veya birisi size söylediğinde aslında farketmeden bir belirsizliğin içine düşmüş oluyorsunuz.

Bahsedilen plana uyup devam edeceksiniz gibi geliyor, ama içinizde o kadar da heyecanlı değilsiniz. Çünkü karşıdan tam olarak motive edici bir karşılık alamadınız ve vazgeçmeniz durumunda sanki bunu istemiyor gibi görünme ihtimaliniz var. İşte içine düştüğünüz belirsizlik de tam olarak bu.

4. “Şimdiden teşekkürler.”

İlk bakışta masum görünen diğer bir sözcük grubu. Asıl anlamı şu oluyor; yapılması istenen tam olarak ne ise; onun tamamının istediğim şekilde yapılmasını bekliyorum, çoktan teşekkür ettim bile. Artık sen düşün.

Birine bunu söylemeden önce iyi düşünün, size söylendiyse de iyi şanslar.

5. “Şaşırdım / kafam karıştı / merak ettim de…”

Bunu duyduğunuz veya mesaj olarak gördüğünüz zaman şundan emin olabilirsiniz; fikrinize karşı bir eleştiri var ve tam olarak ifade edilmiyor. The Muse’da Jennifer Winter’ın ifade ettiği gibi, bir meslektaşı bu sözcük gruplarını, eleştirinin etkisini hafifletmek için kullanıyor. Ayrıca, “böyle olunca haksızlığa uğradığımı düşünüyorum çünkü patronum eleştirisini düzgün ifade edebilmeli. Bu şekilde onun eleştirisine kulak asamıyorum.” diye ifade ediyor. 

6. “Hayır kızmadım.”

Kadın-erkek ilişkilerinde de çok sık görülen ve çok sayıda kavganın başlangıcı olan bu cümle de farklı anlamlara sahiptir. İnsanlar genellikle fikirlerini yüksek sesle konuşmakta zorluk çekerler. Bu yüzden çoğu zaman düşündüklerinin tersini, kısık sesle söylemeyi tercih ederler.

Birisi size bunu söylüyorsa siz gerçek cevap olarak şunu alabilirsiniz, “evet çok kızgınım. Sadece sana karşı dürüst olamıyorum.”

Bu durumla çok sık karşı karşıya kalmamak için kendimizi iyi ifade etmeyi öğrenmemiz gerekiyor, hepimizin. Eğer birine kızdıysak ve aksini iddia ediyorsak, bu kızgınlığımız ilerde daha sert şekilde gün yüzüne çıkabilir ve çok daha kötü sonuçlar verebilir.

7. “Her neyse.”

Anlam olarak “benim için önemli değil, farketmez” demek olan bu sözcük grubu genellikle konuşmanın daha fazla devam etmemesi için kullanılır. Söyleyen kişi için konuşulan konu önemli ise ve her neyse diyorsa bu kişinin kızgın olması çok muhtemeldir. Ve bunu söyledikten sonra karşısındaki kişinin sinirlenmesi de aynı şekilde.

Yani sonuç olarak konudan sıkıldınız veya kızgınsanız her neyse diyerek konuyu geçiştirmeniz ne size ne de karşı tarafa yardımcı oluyor. Aksine, iletişim kurabilmeyi daha da zorlaştırıyor.

8. “Peki, …”

İlk bakışta herkesi tedirgin eden bir kelimedir “peki”.  Çünkü çoğu zaman devamında garip bir rica veya gergin bir şey söylenir. Örneğin, “Peki bu akşam sinemaya gidiyor muyuz?” veya “peki dün attığım e-postayı almadın mı?”

Genellikle rahatsız edici bir konuşmanın başlangıcı olarak da görülebilir. Birisi size “pekii…” deyip bir anda anlamsız şekilde susuyorsa siz de ani olarak “pekii ne!?” diye tepki vermek isteyebilirsiniz.

9. “Acaba…”

Bu mesajı gördüğünüzde mesajı atan kişi muhtemelen sizden çok mantıklı olmayan bir istekte bulunacak. Örneğin, “acaba yarın ofise gidip yeni gelen evrakları düzenleyebilir misin?”. Bu mesajın hafta sonu size ulaştığını düşünün.

Bunu sizden isteyen kişi, bu iyiliği istememesi gerektiğinin farkında ama bir şekilde sorması gerekiyor.

Ayrıca “acaba”, utangaç insanların da sıklıkla kullandığı bir kelimedir. Buradan şu çıkarımı yapabiliriz; acaba ile başlayan cümleler genelde karşıdan ters bir tepki beklenen veya normalde istenmemesi gereken şeyler olabilir.

10. “Şaka yapıyorum.”

Karşınızdaki kişi sizi üzen bir yorumda bulunduktan sonra, üzüldüğünüzü farkedip “şakaydı” gibi hızlı bir tepki verebilir. Siz de bunu aslında şaka olmadığını bilirsiniz.

Bu cümle, anlık ve beklenmedik tepkiler karşısında hızlı reaksiyon gösterip durumu toparlama çabası olarak düşünülebilir. Bazı durumlarda diğer insanların önünde yapılan bir hatayı düzeltmek için de kullanılabilir.

11. “Umarım buna değer.”

Bunu size söyleyen kişi, bahsedilen şeyi yapmamanızı istiyor fakat bir şekilde onu yapacağınızın da çok farkında. Endişelerini söylemek yerine bunu söyleyerek kendini olayın dışına atıyor ve tüm sorumluluğu size yüklüyor. Bu da sizin üzerinizde ister istemez bir baskı yaratıyor. Ayrıca başarısız olma durumunda ben sana demiştim gibi bir tepki ile geri dönmesi de muhtemel.

12. “Sen ne düşünüyorsun?”

Bazı durumlarda karşıdaki insanın başarısız olduğunu söylemenin ve bunu hafifletmenin bir yoludur. Örneğin, “son zamanlarda performansın biraz vasat, sen ne düşünüyorsun?” veya “bu anlaşmayı yapamadığımız için çok üzgünüm, sen ne düşünüyorsun?”.