Gerçek Hayatta İnsanları Takip Etmek için Kullanılan Akıl Almaz 6 Strateji
Gerçek Hayatta İnsanları Takip Etmek için Kullanılan Akıl Almaz 6 Strateji
Online ortamda gerçekleştirdiğiniz aktivitelerin arkanızda veri izi bıraktığını belki de daha önceden biliyordunuz. Ama teknoloji o kadar çok ilerledi ki artık offline dünyada da iz bırakmadan bir yerlere gitmek neredeyse imkansız bir hale geldi.
Çok yakın zamanda açığa çıkan Facebook Cambridge Analytica veri skandalı; halkın, görünürde kullanımı ücretsiz olan online hizmetlerin tercih edilmesi nedeniyle oluşabilecek potansiyel risklerin farkında olmasını sağladı. Birçok ülke, developerların gizli kapılar arkasında kullanıcı verilerini paylaşmalarına izin veren Facebook hakkında soruşturma başlattı. Bir diğer yandan ise WhatsApp kurucu ortağı Brian Acton da dahil olmak üzere birçok kişi Facebook hesaplarını siliyor ve diğer kullanıcılara da aynı şeyi yapmalarını tavsiye ediyor.
Bu tip gizlilik ve güvenlik ile ilgili endişeler elbette ki internet ortamı için yeni değil. 2013 yılında Edward Snowden Amerika Ulusal Güvenlik Teşkilatı (National Security Agency – NSA) kapsamındaki PRISM gözetleme programı hakkında bilgiler sızdırdı. Sızan bu bilgiler doğrultusunda Amerika Birleşik Devletleri’nin denizaltı kablolarına girerek kullanıcı verileri topladığının dünyaya duyurulması ile birlikte “Büyük Birader sizi izliyor” gibi birçok komplo teorisine sağlam bir zemin hazırlanmış oldu.
Bazı insanlar online ortamda takip edilmemek için; sosyal medya platformların hiçbirini kullanmamak, webcamlerini bant ile kapatmak ve mesajlarını şifrelemek gibi elinden gelen her şeyi yapıyorlarken; bulundukları konum, sevdikleri şeyler, ilgi alanları, tercih ettikleri, siparişleri, alışverişleri ve daha da fazlası hakkında sürekli veri takibi yapan tüm sitelerin önüne geçmek bir hayli zor hatta imkansız. Çünkü online ortamdaki aktiviteleriniz ister fazla ister az olsun hiçbir şekilde fark etmeksizin 21. yüzyılda yaşadığınız sürece bir şekilde arkanızda iz bırakıyorsunuz demektir.
Dikkatli bir şekilde online aktivitelerde bulunmak arkanızda iz bırakmanın sadece bir yoludur. Bunun dışında yanınızda akıllı telefon taşıyarak, Amazon Alexa gibi yapay zekalı kişisel asistanlar kullanarak, araba kullanarak ya da en basitinden halk içinde yürüyerek bile takip edilmeye maruz kalabilirsiniz. Günümüzdeki gerçek hayatta ya da belki de gelecekte de insanların nasıl takip edildiğini öğrenmek için yazımızı okumaya devam edin.
1- Araç plaka için kurulan veri tabanları
The Verge’nin Ocak ayının sonlarında paylaştığı rapora göre Amerika Birleşik Devletleri Göçmenlik ve Gümrük Muhafaza’nın, özel bir şirketin araç plakası veri tabanına ve konum etiketli fotoğraflarına erişim hakkına sahip.
Bu veri tabanında yer alan veriler; araç çekici firmalar ve polis otomobilleri veya kara yollarında bulunan kameralarla toplanıyor. Bu tip araçsal bilgileri toplamak için oluşturulan bir network, her ay için 100 milyon tane araç hakkında tarih, zaman ve konum bilgilerinin bulunduğu araç kayıtları oluşturma kapasitesine sahip.
Potansiyel sonuç ise üzerinde istenilen şekilde arama yapılabilecek bir veri tabanının oluşmasıdır. Amerika Birleşik Devletleri Göçmenlik ve Gümrük Muhafaza bu veri tabanını kullanarak, beş sene boyunca belirli bir araç plakasının tespit edildiği konumları aratabilir ya da belirli bir araç plakası ile ilgili kaydın veri tabanında öne çıkması durumunda hemen bilgilendirilmek için gerçek zamanlı alarm sistemi kurabilir.
2- Kredi raporlama ajansları
Müşteriler aslında Equifax gibi kredi büroları ile kişisel verilerini paylaşmıyorlar. Kredi büroları hassas kişisel bilgileri topluyor ve bankalara, sigortacılara, perakende şirketlere ve daha da fazlasına satarak kredi başvurusu yapan kişilerin kimliklerini doğruluyor. Bu yüzden eğer bu veriler bir şekilde sızarsa veya hacklenirse kimlik hırsızlığı gibi suçların oluşma riski büyümüş oluyor.
Sadece geçen sene olan bir olaydan örnek verelim. Mayıs ve Temmuz 2017 ayları arasında Amerika Birleşik Devletleri’nde en büyük üç kredi raporlama şirketlerinden biri olan Equifax’de çok geniş kapsamlı bir veri ihlali gerçekleşti. Bu veri ihlali dahilinde 143 milyon tane Amerikalı’nın kişisel bilgileri açığa çıktı.
Federal Ticaret Komisyonu’nun websitesinde yayınlanan rapora göre; “hackerlar müşterilerin isimlerine, sosyal güvence numaralarına, doğum tarihlerine, adreslerine ve bazı durumlarda plaka numaralarına erişim sağladı. Yaklaşık olarak 209.000 kişinin kredi kartı numaraları ve toplam 182.000 müşteri hakkında kişisel bilgilerin yer aldığı itiraz dokümanları hackerlar tarafından çalındı.”
3- Akıllı telefon ile konum takip etmek
Bazı zamanlarda cep telefonunuz, cebinizde veya çantanızda açık ama kullanılmamış şekilde duruyorken bile pasif olarak hakkınızda veri toplaması için şirketlere yardımcı oluyor.
Örneğin bir mağazada zaman geçirdiğinizi varsayalım. Gelecek birkaç gün hatta belki de birkaç saat içerisinde Instagram hesabınızda o mağaza ile ilgili bir reklam görebilirsiniz. Konum takibini yapan teknoloji gün geçtikçe daha da gelişerek bir kişinin konumu hakkında çok doğru ve kesin bilgiler vermeye başladı. Sonuç olarak cep telefonunuz gittiğiniz yerlerin ve kullandığınız hizmetlerin kaydını topluyor ve topladığı bu verileri şirketlerle paylaşarak o şirketlerin reklamlarıyla sizi hedef almasına neden oluyor.
İşte bu teknoloji sayesinde herhangi bir restoranı Google’da arattığınız zaman karşınıza çıkan sonuçlarda o restoranın saat başı ne kadar dolu olduğu ile ilgili grafikleri görebiliyorsunuz. Google; belirli bir konum içerisinde Google tarafından geliştirilmiş konum takibi uygulamalarını kullanan akıllı telefonların sayısı ile ilgili gerçek zamanlı bilgi toplamaktadır. Sonrasında o belirli konum ile ilgili gerçekleştirilen Google aramaları sayısı da bir araya getiriliyor ve Google tüm bu bilgileri kullanarak otomatik olarak o grafiği oluşturuyor ve arama sonuçlarında kullanıcıya sunuyor.
Geçmiş zamanda da şirketler konum takibi yapıp yapmadıkları konusunda müşterilere yanlış bilgiler vermiştir. Hatta Federal Ticaret Komisyonu, Singapur merkezli mobil pazarlama şirketi olan InMobi’yi, InMobi yazılımı ile çalışan uygulamaları kullanan ve konum takibine onay vermeyen müşterilerin buna rağmen konumlarını onaysız bir şekilde takip etmekle suçladı.
Buna benzer olarak Google da konum takibine onay vermeyen Android kullanıcılarının konumlarını takip ederken yakalandı. Quartz’ın soruşturmasının sonuçlarına göre Google, çeşitli baz istasyonlarını kullanarak Android sistemli telefonların tam olarak nerede olduklarını tespit ediyordu. Google, Quartz’a bu takip işleminin sonlandırılacağını bildirdi.
4- Dijital reklamlar ile satın alımlar arasındaki bağlantı
Bir şirket Google gibi bir platformdan online reklam satın alırsa parasının değerini sonuna kadar almak isteyecektir. Bu yüzden Google, reklamlarının ne kadar değerli ve yararlı olduğunu kanıtlamak için kredi kartı ile yapılan alışverişleri o alışverişi yapan kişinin Google kullanıcı profiline bağlayan bir metod geliştirdi.
Google, Google Maps’ın sunduğu konum takibini kullanarak müşterilerin Google’dan reklam almak isteyen mağazalara gittiğini kanıtlayabiliyordu ama bahsedilen metot geliştirilmeden önce o mağazaya giden kişilerin alışveriş yaptığını kanıtlayamıyordu. Bu nedenden dolayı metot geliştirilmeden önce elde edilen bilgiler, Google’dan reklam satın almak isteyenleri paralarının karşılığını alıp alamayacakları konusunda yeterince ikna edici olamıyordu.
Google Mayıs 2017 tarihinde blogunda paylaştığı yazıda şöyle belirtiyor: “Google’ın üçüncü şahıs partnerlikleri sayesinde Amerika Birleşik Devletleri’nde kredi kartı ve banka kartı ile yapılan alışverişlerin yaklaşık olarak yüzde 70 gibi çok büyük bir oranını tespit edebiliyor.”
Bu oranın içinde hem perakende e-ticaret siteleri hem de fiziksel mağazalar yer alıyor. Google, bir Google kullanıcısı tarafından herhangi bir Google reklamına tıklayarak yaptığı kredi kartı alışverişini o reklama tıklayan kişiye bağlayabilecek kapasiteye sahip hale geldi. Ancak bu işlem müşteri kişisel verilerinin mağazalarla paylaşılmayacak şekilde yapılıyor.
Satın alınan reklamların ne kadar etkili olduğunu reklam vermek isteyen şirketlere kanıtlamayı amaçlayan başka bir marka ise Foursquare’dir. Foursquare bunu Atrribution adlı aracı kullanarak yapıyor. Ancak Foursquare, satın alımları takip etmek yerine yaya trafiğinin hesabını yapıyor. Benzer olarak fast food sandviç zinciri olan Subway, aynı Attribution aracını kullanarak Pandora müzik uygulaması üzerinde verdikleri reklamlardan oluşan yaya trafiğinin hesabını yapabiliyor.
5-Evinizde bulunan nesneler
iRobot CEO’su Colin Angle, disk şeklindeki robot süpürge modeli olan Roomba’nın eşyalara ve duvarlara çarpmasını önlemek için temizlediği evin haritasını çıkardığını geçen yıl Reuters’a açıkladı. Hatta Colin Angle, Roomba tarafından oluşturulan bu haritaları ev sahiplerinin de onayını alarak Apple, Amazon ve Google gibi şirketlerle paylaşarak anlaşmaya varmak istediğini bile belirtti.
Angle, akıllı ev sektörü büyüme kaydederken bu gibi haritalama teknolojisinin ne kadar büyük bir potansiyele sahip olduğunu açıkladı. iRobot, elde ettiği harita verilerini paylaşmak istediği haberi ortaya çıktığında bazı müşteriler hedefli reklam ve ev güvenliği ile ilgili endişelerini dile getirdi.
2016 yılının sonlarında Elektronik Gizlilik Bilgi Merkezi (Electronic Privacy Information Center) ve Reklamsız Çocukluk için Kampanya (Campaign for a Commercial Free Childhood); Federal Ticaret Komisyonu’na Genesis Toys şirketi hakkında şikayette bulundu. Arkadaşım Cayla bebeği ve i-Que Akıllı Robot gibi oyuncakları yapan Genesis şirketi, oyuncaklarına Nuance Communications tarafından geliştirilen bir ses tanıma yazılımını ekliyor. Bu yazılıma sahip oyuncaklar çocuklara sorular sorabiliyor ve çocuklardan aldığı cevapları bulut merkezli konuşma işleme yazılımı üzerinde kaydediyor. Oyuncakların çocuklara sorduğu sorular arasında ebeveynlerin isimleri, gittikleri okulların adları ve daha da fazlası yer alıyor.
Genesis’in bu oyuncak bebekleri, 1998’de yürürlüğe giren Çocukların Çevrimiçi Gizliliği’nin Korunması Yasası’na uyulup uyulmadığı ile ilgili endişelere yol açan tek internet bağlantılı oyuncaklar değildir. Mattel markalı Hello Barbie ve Fisher-Price markalı oyuncak ayı da kullanıcı verilerini sızdırma potansiyeline sahip oyuncaklar olarak karşımıza çıkıyor.
Amazon Alexa gibi kişisel asistanların, kullanıcı ile aralarındaki diyalogları veya kullanıcıların evlerinde oluşan sesleri kaydedip kaydetmediğini merak eden insanlar var. Ancak Alexa gibi kişisel asistan teknolojisini geliştirenler; bu araçların kullanıcı tarafından bir “uyandırma kelimesi” (örneğin “Alexa!”) söylenmediği sürece veri toplamadığını belirtiyor. Aynı zamanda teknolojinin yapımcıları, kullanıcıların diledikleri takdirde sesli arama geçmişlerini dahi silebileceklerini de belirtiyorlar.
6-Sosyal kredi
Amerika Birleşik Devletleri’nde bankadan kredi çekmek, daire kiralamak, yüksek faiz oranlarından kaçınmak ve daha da fazlası için bir müşterinin iyi bir krediye veya FICO skoruna sahip olması gerekiyor. Ancak Çin’de kişisel ölçümü yeni bir seviyeye taşıyacak yeni bir sosyal kredi uygulaması başlatıldı.
Bu yeni sosyal kredi sisteminin amacı, bir kişinin neredeyse tüm aktivitelerinin sosyal kredi skoruna bir faktör olarak yansıtmaktır. Çevreyi koruyacak şekilde davranışlar gösterip göstermemesi ya da devleti eleştirip eleştirmemesi gibi faktörler bu sosyal kredi skoruna etki ediyor. Wired’ın haberine göre kişinin eğitim seviyesi, alışveriş geçmişi hatta ne gibi insanlarla muhattap olduğu bile sosyal kredi skorunu etkileyen faktörler arasında yer alıyor.
Bir insanın skoru ne kadar yüksekse, belirli avantajlara olan erişimleri de bir o kadar artmış oluyor. Örneğin 650 ya da daha fazla skora sahip olan bir kişi araba kiralarken depozito ödemek zorunda kalmayabilir. Bazı skorlar arkadaşlık sitelerinde o skora sahip olan kişilerin profillerinin öne çıkmasını sağlarken diğer skorlar ulaşım güvenliğini daha da kolaylaştırabiliyor. Diğer yandan ise düşük skorlara sahip olmak sosyal krediye başvuran kişinin imkanlarını bir hayli sınırlamış oluyor.
Eğer Black Mirror dizisinin “Nosedive” isimli bölümünü izlediyseniz, bu gibi bir konseptin gerçek hayatta nasıl uygulanabileceğini ve bu gibi uygulamaların beraberinde getirdiği gizli tehlikelerini görebilirsiniz.
OfisPaneli ile tüm hizmetlere en avantajlı koşullarla erişin,
boşa harcadığınız para ve zamanı, şirketinizi büyütmek için kullanın.
ÜCRETSİZ TEKLİF AL
Yorum Yap
E-posta adresiniz 3. şahıslar ile paylaşılmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir