Dijital Çağda Müşteri Etkileşimi İçin Yeni Stratejiler

Pazarlamada illüzyonel teknikler üzerine konuşan az sayıda uzmandan biri olan; oyunlaştırma, hikayeleştirme, ve dijitalleşmeyi pazarlama analitiğiyle harmanlayabilen Dr. Adnan Veysel Ertemel‘in mükemmel pazarlama makalesi OfisPaneli’nde.

Henüz başında olduğumuz ve bilgi çağı olarak adlandırılan 21. yüzyılda bilgiye dayalı yeni ekonomi yaşam biçimimizi köklü olarak değiştirmeye başladı.

Sosyal medya devrimi sayesinde, tüketiciler aynı zamanda birer bilgi üreticisi rolünde. YouTube, Twitter ve Instagram bunun birer örneği.

Dikkat Ekonomisi

Üretilen bilginin üssel olarak arttığı bu çağda, hepimizin tüm işlere ayırması gereken zaman 24 saat ve bu sürenin artması mümkün değil. Haliyle iletişim bombardımanı karşısında herhangi bir mesaja dikkat kesilme ihtimalimiz gittikçe düşüyor.

Örneğin tüketiciler karşılaştıkları bir makalenin ilk birkaç cümlesinden fazlasını okumaz oldular. Tam da bu nedenle Twitter gibi okuyucuya konunun özünü sunan maksimum 140 karakterlik çözümler ön plana çıkıyor.

Müşterilerin bilinçli dikkatini cezbetmenin bu kadar zor olduğu bir dönemde firmalar yeni bir yöntem keşfetti ! Bilinçli dikkati gerektirmeden bilinçaltına hitap etmek! Bilinçaltı beynimizin sağ yarımküresinin sorumlu olduğu kısım. Sorgulayan, dikkatli muhakemeyi gerektiren sol yarımkürenin tersine bu beynimizin bu bölümü, hikayeler, motive edici unsurlar, görseller, sezgiler ile doğrudan ilintili. Kısa bir süre önce yayınlanan Dijital Çağda İllüzyonel Pazarlama kitabı bu konuyu derinlemesine inceliyor.

Beynimizin sağ yarımküresinin anladığı dilden verilen mesajlar onca bilgiyle boğuşmak durumunda kalan sol beynin imdadına yetişiyor ve müşterileri rahatlatarak karar vermelerini kolaylaştırıyor.

İllüzyonel pazarlama tekniklerini kısaca inceleyelim:

Hikayeleştirme

Çocukluktan beri insan beyninin programlandığı hikaye modu her zaman işe yarar. Çocukları uyutmaya, büyükleri uyandırmaya yarayan hikayeler, beynin sorgulayıp acımasızca yargılamak yerine dinleyen, empati kuran bir moda girmesini sağlıyor. Firmalar insanlığa dair hangi temel sorunlara neden ve nasıl özgün çözümler ürettiğini iyi biçimde anlattığı ölçüde müşterilerce dinlenip tercih edilecektir. Daha yeşil, sürdürülebilir bir çevreyi mümkün kılmak, daha mutlu bir yaşamı sağlamak gibi en temel ve toplumsal refaha bağlantılandırılabilecek misyon ve vizyon çalışmaları buna örnek verilebilir.

Kullanıcı Deneyimi (User Experience–UX)

Müşterilerin bir saniyesinin bile kıymetli olduğu dikkat ekonomisi çağında mümkünse kullanıcıyı hiç düşündürtmeden sezgisel olarak kullanılabilir ürünler tasarlamak yeni dünyanın öne çıkan trendi haline geliyor. Son yıllarda gittikçe önem kazanan kullanıcı deneyimi tasarımı konusu hem fiziksel hem sanal ürünlerin yeni baştan ve olabilecek en sade tasarımını hedeflemektedir. Bir akıllı telefon uygulamasının telefona ilk yüklenme anından itibaren yardım menüsüne ihtiyaç duyulmaksızın sezgisel olarak hatta küçük çocuklarca bile

kullanılabilmesi buna örnek olarak verilebilir. Düşündürtmeyen tasarıma verilebilecek ilham verici bir örnek kablosuz iletişimle çalışan ayakkabı tabanlığıdır. Otomobille navigasyonun yürüyüşle olan versiyonu olarak düşünebileceğiniz ürünün insanla etkileşimi titreme ile gerçekleşiyor. Sağdaki sokağa sapmanız gerekiyorsa sağ tabanlık titriyor. Soldaki sokağa sapmanız gerektiğinde sol tabanlık titriyor. Her ikisi birden titrediğinde varmışsınız demektir. Bu uygulamayı okumak bir yana konuşmayı bile çok beceremeyen küçük çocuk rahatlıkla kullanabilir.

Oyunlaştırma

Oyunlaştırma, tüketicileri etkileşime ikna etmek için motivasyonu artırmayı hedefleyen bunu da video oyunlardaki unsurları kullanarak yapan bir yaklaşımdır. Oyunlaştırmada, ürün ve hizmet kullanım sürecine rekabet, liderlik tabloları, puanlar, rozetler gibi oyun unsurları eklenir. ‘Oyuncu’ların teşvik edecek çeşitli havuçlarla ürünlerin kullanımı daha eğlenceli hale getirilir. Hayatımızda puanların, farklı statü ve rozetlerin, lider tablolarının, tatlı bir rekabetin ve ödüllerin olduğu her yerde süreçler oyunlaştırılmıştır. Oyunlaştırma deyince sadece Foursquare gibi oyunlaştırmanın çok yoğun uygulandığı örnekler akla gelmesin. Yeni nesil İnsan Kaynakları sistemlerinde belli pozisyonlara gelmek için eğitim, tecrübe, vb. önşartların olduğu süreçler oyunlaştırılmış süreçlerdir. Spor yapmayı teşvik için kaç kalori yaktığınızı diğer günler hatta arkadaşlarınız arasındaki durumunuzu gösteren akıllı bileklikler, süpermarketlerde uygulanan ve daha çok harcamaya havuç şeklinde ödüller veren sadakat kartları oyunlaştırmaya birer örnektir.

Hikayesi olan bir marka, düşündürtmeyen, pürüzsüz bir kullanıcı deneyimi ve motive edici, oyun tadında bir kurgu. Dijital çağda tüketicileri etkileşime sokmanın yeni teknikleri bunlar…

Daha fazla bilgi için;

http://www.illuzyonelpazarlama.com/